Maintenance for the week of September 15:
• PC/Mac: NA and EU megaservers for patch maintenance – September 15, 4:00AM EDT (8:00 UTC) - 9:00AM EDT (13:00 UTC)
• Xbox: NA and EU megaservers for patch maintenance – September 16, 6:00AM EDT (10:00 UTC) - 12:00PM EDT (16:00 UTC)
• PlayStation®: NA and EU megaservers for patch maintenance – September 16, 6:00AM EDT (10:00 UTC) - 12:00PM EDT (16:00 UTC)

ESO Yönetim Ekibi Yuvarlak Masa Sohbeti

ZOS_JessicaFolsom
ZOS_JessicaFolsom
Community Manager
fe12e058d2a74406d95e54e0fabe172c.jpg


ESO yönetim ekibi ve Tamriel'de yaşayacaklarınıza dair vizyonları hakkında daha fazla şey öğrenin.

Yeni Studio Head değişikliğimizin yanı sıra, ZeniMax Online Studios'daki diğer önemli pozisyonlarda da değişiklikler oldu. Bunlardan biri de Rich Lambert'ın Studio Game Director rolüne geçişiydi. Bu yuvarlak masa toplantısında Studio Head Jo Burba, Game Director Nick Giacomini ve Executive Producer Susan Kath dahil olmak üzere ZOS'un yönetim ekibi hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

Bu yuvarlak masa sohbetine zaman ayırdığınız için teşekkürler. Başlangıç olarak ZOS ve ESO deneyiminiz ve geçmişiniz hakkında bilgi verir misiniz?
Susan: 1995 yılından beri oyun geliştiriyorum. Çevrimiçi oyunların (GemStone III'e buradan selam) erken dönemlerinde sektöre giriş yaptım. Özellikle çevrimiçi oyunlara âşık oldum diyebilirim çünkü sadece oynaması eğlenceli değildi, aynı zamanda bu oyunların etrafında oluşan topluluklara bayılıyordum. Şimdi çok nostaljik geliyor tabii ama o dönem dünyanın dört bir yanındaki insanlarla maceralara atılma fikri benim için en az oyunlar kadar büyüleyiciydi. Sonraki yıllarda sektörde tasarım, yazarlık, topluluk yönetimi ve etkinlik yönetimi gibi birçok alanda çalıştım ve nihayetinde yapımcı rolünü üstlendim.

ZOS ile geçmişim 2023 yılında stüdyoya katılmadan önce bir oyuncu olarak başladı. ESO'yu ilk çıktığı yıllarda oynadım ve son on yıl içinde birkaç kez uzaklaşıp geri döndüm diyebilirim. ZeniMax/Bethesda'da neredeyse 13 yıldır (10'u Arkane Studios ile olmak üzere) çalışıyorum, o yüzden ESO'nun büyümesini hem bir oyuncu olarak hem de şirkette perde arkasından izleme fırsatı buldum.

Nick: Birçoğunuz gibi ben de kendimi bildim bileli oyunlarla iç içeyim. Çocukluktan yetişkinliğe kadar, en yakın arkadaşlarımın birkaçını birlikte oynadığımız oyunlar sayesinde edindim. Yetişkinliğimde en sevdiğim oyun türü MMORPG'ler oldu ve ESO da çıktığından beri en çok oynadığım oyunlardan biri diyebilirim. 2019'da ZOS ekibine katıldığımda inanılmaz heyecanlanmıştım. Bu çok sevdiğim oyuna katkıda bulunacak olmak ve bu oyunu geliştiren insanlarla birlikte çalışmak benim için rüya gibiydi. Şimdi de bu yeni görevi üstlenirken, aynı işi sürdürmek ve oyunun geleceğini sizlerle birlikte inşa etmek benim için büyük bir onur.

Jo: Oynadığım ilk bilgisayar oyunu, babamın Osborne II'de benim için geliştirdiği bir oyundu. O günden sonra oyunlar hayatımın hep bir parçası oldu zaten. Oyun geliştirmeye 2004 yılında NCSoft'ta City of Heroes ile başladım ve Susan ile de burada tanıştık. O zamandan beri Teknik Destek, Topluluk Yönetimi, QA ve Yapımcılık gibi farklı alanlarda çalıştım ve 2012 yılında ZOS'ta çalışmaya başladım. Yani aslında ESO'yu ilk defa 2012'de oynadım ve o zamandan beri oyunun geliştirilmesine çeşitli şekillerde katkıda bulunuyorum.

ESO on yılı aşkın bir süredir hayatımızda. Sizce önümüzdeki 10 yılda neler olacak?
Nick: Önümüzdeki 10 yılda ESO'da neler olacağını görmek için sabırsızlanıyorum doğrusu. On yıl harika bir başarı, oyunu hem heyecan verici hem de köklerimize sadık kalacak şekilde daha da ileri taşımayı ve bu mirası onurlandırmayı umuyorum. Üzerinde çalıştığımız birçok yeni fikir var ve bunların hem tecrübeli hem de yeni oyuncuların hoşuna gideceğine inanıyoruz.

Benim için önümüzdeki on yıl, bu harika temelin üzerine inşa etmekle geçecek. Dünyamızı genişleteceğiz, sevdiğiniz hikâyeleri derinleştireceğiz ve temel deneyimi geliştireceğiz. Hepsinden önemlisi ise bunu tutkulu topluluğumuzla birlikte yapmaya devam edeceğiz. Oyunun bugünkü hâlini geri bildirimlerinize ve oyuna olan tutkunuza borçluyuz. Geleceği birlikte inşa ederken sizi daha dikkatle dinleyeceğimizden emin olabilirsiniz.

Jo: Etrafımdaki herkese söyleyeceğim üzere, bence ESO 30 yıldan uzun süre oynanabilecek bir oyun. Matt ESO'nun sanal bir dünya olduğunu söylerdi, bence de öyle. Bir süre farklı oyunlar oynasanız da eninde sonunda “yuvanıza döndüğünüz” bir oyun.

Önümüzdeki 10 yıl içinde hem geliştirme ekibiyle hem de oyuncularla birlikte bu ev ve aidiyet hissini daha da güçlendirmek istiyorum. Benim için bu, paylaştığımız dünyayı nasıl geliştirebileceğimizi anlamak adına oyuncuları dinlemek ve aynı zamanda onları şaşırtacak ve mutlu edecek deneyimler yaratmak demek. Zira sadece beklentileri karşılamak sizleri şaşırtmak ve mutlu etmek için yeterli değil.

Susan: ESO'yu geleceğine yön veren insanlardan biri olacağım için çok heyecanlıyım! Oynandığı süreyi, büyüklüğünü ve kaç oyuncunun hayatının bir parçası olduğunu göz önüne aldığımızda ESO'nun ulaştığı noktaya ulaşan çok az oyun var. Tıpkı Jo gibi ben de ESO'nun 30 yıllık bir oyun olmasını istiyorum ve o noktaya ulaşabilmemiz için elimden gelen her şeyi yapacağım.

ESO'daki görevinize ne gibi katkılar sağlıyorsunuz?
Susan: Az önce de söylediğim gibi, bu işi uzun süredir yapıyorum. MMO türü oyunlar yürütmesi en zor oyunlardan biri. Zira sürekli oyunun, oyuncuların ve geliştiricilerin ihtiyaçlarını dengede tutmaya çalışıyorsunuz ve buna ek olarak devasa bir çevrimiçi oyunu yürütmek için büyük bir ekibin daima koordineli bir şekilde çalışması gerekiyor.

Ben yapımcılığı sık sık curling sporundaki (Orta Batı kökenlerimi de ele vermiş oldum böylece) süpürücüye benzetirim. Yapımcı herkesin önünden kayarak yolu açar, bir yandan taşın doğru yönde ilerlediğinden emin olmak için arkasına bakarken diğer yandan önündeki engellere takılmamak için önüne bakar. İşte ben de bu beceriyi, MMO'lara olan uzun süreli sevgimi ve bir oyuncu ve oyun geliştiricisi olarak edindiğim deneyimleri birleştirerek rolüme taşıyorum.

Nick: ESO'yu çok seviyorum. Birçoğunuz gibi ben de binlerce saat ESO oynadım ve bu dünyaya ve türe çok önem veriyorum. Topluluğumuzun umutlarını, hayal kırıklıklarını ve tutkusunu çok iyi anlıyorum. Bu yüzden her kararı oyuncu deneyimini ön planda tutarak alıyorum.

Altı yıldır bu şirketteyim ve bu ekibin yolculuğunun bir parçası oldum. Game Director olarak oyuna yeni enerji ve heyecan katmaya odaklanıyorum. Sürekli gelişim kültürünü desteklemeyi, topluluğumuzu daha dikkatli dinlemeyi ve sizin için daima en iyi deneyimi yaratmak için çabalamayı hedefliyorum.

Jo: Bir stüdyoyu yönetmenin ilginç tarafı, işin büyük bir kısmının stüdyonun geliştiricileri ve oyuncu toplulukları arasındaki ilişkiyi ve aynı zamanda stüdyonun yayın ve oyun geliştirme topluluğuyla olan ilişkisini yönetmek olması. Yani her şey bir topluluk meselesi. Yaptığınız iş tamamen insanların oyuna olan sevgileri aracılığıyla ilişkiler kurmasını sağlamak. Paylaşılan bu sevgi ve ortak dil, insanların birbirini anlamalarını sağlamanın inanılmaz bir yolu.

Bence bunu anlamak, bir oyun geliştirmek için gereken çeşitli disiplinler hakkında geniş bilgi sahibi olmak, bu disiplinlerin her oyuna neler kattığını ve nelere önem verdiğini bilmek stüdyoyu yöneten kişi olarak öncelikleri belirlememe, ekiplerin uyumunu sağlamama ve gelecekte neler yapacağımızı onlara iletmeme büyük ölçüde yardımcı olan unsurlar.

Peki sizce bu yuvarlak masadaki arkadaşlarınız ESO'daki görevlerine ne gibi katkılar sağlıyor?
Susan: Jo hep sakindir ve bize yol gösterir. Her şey yolundaysa bu onun sayesindedir. Bakış açılarını değiştirme, sorunları özüne indirgeyerek çözüm bulma ve bizi mevcut en iyi yola yönlendirme konularında üzerine yoktur. ESO'nun ve ZOS'un geleceğine duyduğu sarsılmaz inanç beni çok mutlu ediyor.

Nick'e gelelim. Herkesin bir an önce Nick'i tanımasını istiyorum. Nick ne zaman oyun, ekibin ona ilettiği fikirler ve gelecek hakkında konuşacak olsa ESO'ya duyduğu sevgiyi ve heyecanı açıkça görebiliyorsunuz.

Üçümüzü özetlemem gerekseydi şöyle derdim: Jo aramızdaki sakin ve geleceğe odaklı kişi, Nick yaratıcı coşkusuyla öne çıkan kişi, ben de “Tamam hadi yapalım bakalım!” diyen kişiyim.

Jo: Nick hakkında söylediklerine katılıyorum. Kendisi biraz mütevazı ve sessizdir fakat her şeyi dinledikten sonra bilgisiyle, ince detayları görebilmesiyle ve ESO'ya olan sevgisi ve tutkusuyla sizi kendine hayran bırakır. Onun için doğru zamanda doğru kişi diyebiliriz yani.

Susan'ı 20 yıldır tanıyorum ve o, bu 20 yılın TAMAMI BOYUNCA bir şey öğrenmek veya birini tanımak istediğinizde ya da bir şeyi mutlaka halletmeniz gerektiğinde gidilecek kişi olmuştur. Çok zekidir, işine derinlemesine önem verir, bir sürü oyun oynar ve ekibini her zaman savunur. Mükemmel bir Executive Producer.

Bence Susan yönetim ekibi olarak üçümüzü çok iyi özetledi.

Nick: Jo ve Susan'la beraber yönetim ekibinde olmak büyük bir ayrıcalık. Birbirleri için tüm söylediklerine katılıyorum. Jo'nun gerçekten güç veren bir varlığı var ve ZOS ekiplerini oyuncularımız için mümkün olan en iyi deneyimi tasarlamak için yönlendirirken kendine ait motive edici ve işbirliğini pekiştiren bir havası oluyor.

Susan durdurulamaz bir kuvvet ve birlikte çalıştığım en etkili insanlardan biri. Aşırı derecede motive ve değişimden korkmayan bir insan. Ayrıca işimizi en üst noktaya taşıyabilmemiz için destekleyici ve yapıcı bir ortam hazırlamış birisi. Fakat Joe ve Susan'la ilgili en önemli olduğunu düşündüğüm şey insanları ne kadar umursadıkları. ZOS ekibimiz ve oyuncularımıza karşı çok ilgililer ve bence bu, görevlerine getirdikleri en büyük katkı.


ESO'nun yönetimini göz önüne aldığınızda, yönetim hedeflerinizi ve tarzınızı şekillendiren ilkeler nelerdir?
Nick: Her zaman önce oyuncu. Topluluğumuz olmadan ESO düşünülemez, ben de oyuncularımızla daha iyi ortaklıklar kurmak ve güven inşa etmek istiyorum. Bunun için de onlara daha derinden kulak vermek, onlarla iletişim kurmak ve geri bildirimlerinizin kararlarımızı şekillendirmesini sağlamak gerekiyor. Bu her zaman böyleydi ancak ben bunu daha da fazla yapmak istiyorum.
Tutku ve heyecan. ZOS geliştiricileri ESO'yu çok seviyor ve ben de bu tutkunun oyuncularımız için yeni ve heyecan verici deneyimler yaratmasını istiyorum.

Evrim. On yıllık ESO inanılmaz bir miras ve ben bu mirası oyunu anlamlı şekillerde ileri taşırken sevdiğimiz oyunun asıl kimliğine ve ruhuna sadık kalarak onurlandırmak istiyorum.

Ödüllendirici deneyimler. Sadece ganimetten bahsetmiyorum, ganimet harika bir ödül olsa da. Ben oyunda harcadığınız zamanın değerli hissettirmesi gerektiğine inanıyorum. Bu inanılmaz hikâyelerle, daha güçlü bir ilerleme hissiyle veya sosyal deneyimlerimizi geliştirerek olabilir. Oyunumuza çok farklı ve benzersiz şekillerde katılan birçok oyuncumuz olduğunu düşünürsek bu oldukça zor bir görev fakat ben dünyamızda geçirdiğiniz her anın değerli hissettirmesini sağlamak için elimden geleni yapmaya kararlıyım.

Jo: Topluluk önce gelir, oyunlar daimdir.

İnsanları süper güçlerini kullanabilecekleri konumlara getirin ve bu güçleri kullanabilmek için ihtiyaç duydukları şeyleri onlara sağlayın.

“Bir tur, bir zindan, bir görev, bir seviye, bir oyun daha...” İşte amaçladığımız hissiyat bu. Önce bunu bulmak gerekiyor.

Birlikte yönetmek.

Sürekli gelişebilmek için daima kendini bilmek, değerlendirmek ve geliştirmek gerekir.

Susan: Saygı. Oyunculara, oyuna, ekibe ve Tamriel evrenine saygı duymak.

Tabii aynı zamanda geleceğe odaklanın. Risk alın, başarısız olun, tekrar ayağa kalkın ve yeniden deneyin. Çünkü bir sonraki sefer daha iyi olacak.

ESO için kişisel olarak en öncelikli hedefiniz nedir?

Nick: ESO'nun oyuncular için bir yuva olmaya devam etmesini sağlamak. Yıllar boyunca geri gelmeyi isteyecekleri bir yer olmaya. Bunu başarabilmek için oyunu anlamlı şekillerde geliştiren yeni ve heyecan verici deneyimler sunmaya devam etmemiz ve bunu yaparken kökenimize sadık kalmamız gerekiyor. Ayrıca topluluğumuza daha derinden kulak vermemiz, planlarımızı onlara anlatmamız ve kararlarımızı şekillendiren şeylerin geri bildirimleriniz olduğunu daha iyi bir şekilde göstermemiz gerek. Nihayetinde oyunun başarısı oyuncularımıza bağlı, ben de buna odaklanıyorum.

Susan: Devasa, geniş ve sevilen dünya Tamriel'in yıllar boyunca insanların macera yaşamak ve alternatif hayatlarını sürdürmek isteyecekleri bir yer olmasını sağlamak. Biraz inekçe bir cevap oldu ama doğru.

(İnek dedin mi akla ben gelirim zaten, o yüzden problem yok...)*

Jo: 30 yılı aşkın uzun vadeli sürdürülebilirlik. Bu düşündüğünüzden çok daha kalabalık, detaylı bir yapılacaklar listesi gerektiriyor.

ESO Direct sırasında ekip, ESO topluluğuyla daha fazla etkileşim kurmak istediğini belirtmişti. Bunu nasıl yapmayı planlıyorsunuz?
Nick: Üzerinde çalıştığımız çok şey var ancak benim en heyecanlı olduğum konu hepinizi daha fazla geliştiricimizle tanıştırmak. ESO hiçbir zaman bir kişinin işi olmadı. Hep bir ekip çalışması oldu ve bu oyunu geliştirmek ve büyütmek için birçok tutkulu insan gerekiyor. Topluluğu oyunun arkasındaki isimlerle tanıştırmanın yeni yollarını bulmayı umuyoruz, böylelikle siz onları onlar da sizi tanımış olacak ve bizden neler beklediğinizi anlayabilecekler.

Susan: Bu konudan bu yıl ESO Direct sırasında bahsettim ama Nick duygularımı süper bir şekilde özetledi. Sizi daha iyi tanımak, ESO'daki umutlarınızı ve hedeflerinizi öğrenmek için sabırsızlanıyoruz. Aynı zamanda, her gün bu dünyayı yaratmak ve desteklemek için çalışan yüzlerce geliştiriciyi tanımanızı da dört gözle bekliyoruz.

Son 10 yılda ESO oynarken tecrübe ettiğiniz favori anlarınız veya anılarınız neler?
Nick: Bir tane seçmek çok zor. On yılı aşkın bir süre önce Auridon'a ilk adım attığım an benim için fazlasıyla büyüleyiciydi. Manzara nefesimi kesmişti resmen. Her şeyin seslendirilmiş olması da öyleydi mesela. Ozanın önünde bir saat oturup onu dinlediğimi ve gelip geçen insanları izlediğimi hatırlıyorum.

Veteran Maelstrom Arena'yı ilk defa tamamladığımda süper hissetmiştim. Çok zordu ve birçok defa öldüm tabii. Ama mekanikleri öğrenmek ve tüm boss'ları yenmek harika bir histi. Asamı alamamıştım ama tamamlamak bile harikaydı.

Uzun zaman önce yaşadığım ilk oyuncu evi deneyimimi hatırlıyorum da, kafayı yemiştim resmen. Süper bir sistem. Home Tours tanıtıldığında ve diğer oyuncuların harika evlerini gördüğümde daha da etkilenmiştim.

Benim zindanlarda harika anlarım geçti. Aklıma gelen favori anım, yıllar önce rastgele bir grup oyuncuyla Vet Moon Hunter Keep'e girdiğimiz zaman. Zorlanıyorduk, o yüzden Discord'a geçmeye karar verdik. Üç veya dört saat uğraştığımızı, farklı stratejiler konuştuğumuzu ve hatta farklı grupların ilerlememize yardımcı olup olamayacağını görmek için alternatifleri bile dahil ettik. Çok eğlenmiştik. Bitiremedik ve Archivist Ernarde'ı geçemeyince pes etmeye karar verdik. Fakat birbirimizi tanımak, desteklemek, zaferlerin, mağlubiyetlerin ve son anda kurtuluşların tadını çıkarmak çok güzeldi. Hepsi hâlâ arkadaş listemde duruyor.

Jo: PC sürümünün çıktığı ilk üç gün harikaydı. Lansmana hazır olabilmek için aylardır çok çalışmıştık. Hatırlıyorum da; şafak vakti uyanıp “işte bu” dediğimiz, oyunun lansmanını engelleyeceğini düşündüğümüz bir sorunla karşılaşıyorduk. Gün boyu bir sürü farklı ekipten insanlar sorunu çözmek için destansı bir mücadele veriyordu. Sonra da bu sorun sihirli bir şekilde akşam saat 7'de çözülüyordu ve oyun kurtuluyordu. Her gün böyle olmadığına eminim ama o zamanlar öyle hissediyorduk tabii.

Oyunun çıktığı ilk hafta bir çalışma planımız yoktu. Herkes ofisteydi ve çıkabilecek sorunlara çözüm bulmaya hazırdı. Onlara gerek olmadığı zaman da oyunu oynuyor, sohbetleri okuyor ve sorunları gözlemliyorlardı.

Bu üç gün boyunca hiç sorun çıkmadı demiyorum ama beklediğimizden daha az sorun çıkmıştı. Stüdyoya bir sakinlik gelmişti âdeta, herkes yaptığımız oyunu oynuyor ve eğleniyordu. Kariyerimin en tatmin edici anlarından biriydi. Bu sakinlik uzun sürmedi tabii. 😊

Susan: İkinci gündü galiba, Jo ile konuştuğumuzu çok iyi hatırlıyorum. Sanırım o sırada yaklaşık 38 saattir falan uyanıktı. Hatta buralarda toplantı masası üzerinde uyurken çekilmiş bir fotoğrafı bile olabilir.

Anılar söz konusu olunca, ben büyük bir keşif oyuncusuyum. O yüzden ESO'daki anlarım genellikle belirli bireysel başarılar değil. Ben sessizce dünyada dolaşmayı, harabeleri keşfetmeyi, yan görevlerde kaybolmayı seviyorum. Kilitli sandıklara, skyshard peşinde koşmaya, gizli yerler bulmaya ve Tamriel akışını izlerken sohbetleri okumaya da bayılıyorum. Bunu bir MMORPG hakkında söylemek garip olabilir belki ama bu evrenin güzel ve sakinleştirici olduğunu düşünüyorum. ESO'yu düşününce benim aklıma gelenler bu şekilde.

Kaç kediniz var?
Nick: İki kedim var! Onları çok seviyorum. Gerçi bir tanesi sürekli benden bir şeyler çalıyor. Tezgâhın üzerine kâğıt para bırakırsam bir anda ortadan kayboluyor. Geçenlerde yatağının arkasındaki zulayı buldum. Çözeceğiz bu sorunu.

Susan: Şu anda sadece bir tane var. Yaklaşık bir yıl önce yaşlı kedimizi kaybettik ve Uluslararası Kedi Dağıtım Sisteminin bize başka bir kedi atamasını bekliyoruz şimdi. Her an olabilir.

Jo: 20 yıldır benimle birlikte olan kedimi kısa bir süre önce kaybettim ve henüz Uluslararası Kedi Dağıtım Sistemine haber vermeye hazır değilim.

Bir kavga olsaydı kim kazanırdı sizce? Mudcrab mi guar mı?
Susan: Mudcrab. Kaybetmesi söz konusu bile değil.

Nick: İkisi de değil. Benim binek devem kazanır.

Jo: Senin devenle devasa bir mudcrab'in kavgasını izlemek için büyük para öderdim doğrusu.


Jo, Nick ve Susan'a kendileri ve ESO'nun geleceğine dair görüşlerini bizimle paylaştıkları için teşekkür ederiz. Bugün Gamescom basın etkinliğinde Nick ve Studio Director Rich Lambert'tan daha fazlasını duymaya hazır olun. Bu cuma TSİ 20.00'de Twitch.tv/Bethesda kanalında gerçekleşecek özel canlı yayını kaçırmayın. Son olarak Jo Burba, Nick Giacomini ve Susan Kath'ten daha fazlasını yakında duyabilirsiniz!

* Susan'ın ZOS'ta bu kadar iyi uyum sağlamasının sebeplerinden sadece biri!
Jessica Folsom
Associate Director of Community - ZeniMax Online Studios
Facebook | Twitter | Twitch | Tumblr | Instagram | YouTube | Support
Staff Post
Sign In or Register to comment.